Anneme babama şeyh adı verilen bir kişi tılsım ve dualar vermiş. Demir, ters üçgen şeklinde kolyeleri eve getirdiler. Bu tılsım ve büyüler ailemi etkiliyor. Tılsım ve büyülerden nasıl korunurum ve nasıl dua etmeliyim?
Öncelikle, soru için teşekkür ediyoruz. Umuyoruz ki, evinizdeki huzur daim olur.
Maalesef, coğrafyamızın bir gerçeği olan bu olaylar hala yaşanıyor. İnsanlar bazen kandırılıyor, muskaların içinde Arapça dilinde yemek tarifleri oluyor ve binlerce lira vererek dolandırılıyorlar. Bazı durumlarda da, gerçekten cinler etkin oluyor. Ve insanlar, şeytanlardan medet umuyor.
"Hristiyan cin var, Müslüman cin var, Ateist cin var." diyerek "Canım, bizim cinlerimiz iyi cinler." falan diyorlar. Şeytanın iyisi yoktur, şeytan kötüdür ve sizi kandırıp ruhsal olarak öldürmek ister.
Peki, ne yapmamız gerekir?
Öncelikle cinlerin iyisi kötüsü var mı? Hristiyanı, Müslümanı, Ateisti, Budisti var mı?
Hayır yok. Maalesef toplumumuzda böyle biliniyor. Şeytan, kendini farklı şekillere sokarak kendisine tapınılmasını sağlıyor. Nitekim Kutsal Kitap'ta (Tevrat- Zebur - İncil) şöyle yazmaktadır:
"Buna şaşmamalı. Şeytan da kendisine ışık meleği süsü verir. Ona hizmet edenlerin de kendilerine doğruluğun hizmetkârları süsü vermesi şaşırtıcı değildir. Onların sonu yaptıklarına göre olacaktır." (2. Korintliler 11:14-15)
"İyi de sevgili Hristiyan yazar, ben gözlerimle gördüm. Bir varlık gelip benimle konuştu. Başka bir inancın mensubu bir cinmiş. İyiliğimi düşünüyormuş."
diye bir soru mutlaka bu yazıdan sonra gelecektir. Şayet psikolojik bir rahatsızlık durumu yoksa, yanıtımız şudur:
"İster biz, ister gökten bir melek size bildirdiğimize ters düşen bir müjde bildirirse, lanet olsun ona!" (Galatyalılar 1:8)
Anladım, cinlerin iyisi kötüsü yok. Ruhsal varlıklar var. Pekala, bize zarar verebilirler mi?
"Ayık ve uyanık olun. Düşmanınız İblis kükreyen aslan gibi yutacak birini arayarak dolaşıyor. " (1. Petrus 5:8)
"Hırsız ancak çalıp öldürmek ve yok etmek için gelir." (Yuhanna 10:10)
Evet, zarar verebilir. Amacı da budur. Huzurunu kaçırmak, seni günaha sevketmek, seni suçlu ve yetersiz hissettirmek, umutsuz hissettirmek, kendine zarar vermeye teşvik etmek vs. gibi seni mahvedecek şeylere yönlendirir.
Onlardan nasıl korunabiliriz?
Korunmayı konuşmadan önce, şunu konuşmamız gerekir. Gökte ve yerde tüm yetkinin verildiği, insan bedeni alan kişiye iman ediyor muyuz? O'nun ismiyle vaftiz olduk mu?
"İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: “Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi.......İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.” (Matta 28:18,20)
Korunmayı öğrenmeden önce, şeytanın egemenliğinden özgürleşmemiz gerekir. Kurtulmuş olmamız gerekir:
"Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış, bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur.” (Elçilerin İşleri 4:12)
İman ettim ve vaftiz oldum. Şimdi ne yapacağım?
Şimdi, öncelikle hayatınızı gözlemlemeniz gerek:
Kiliseye düzenli katılıyor muyuz?
Düzenli dua ediyoruz muyuz? Rab ile konuşuyor muyuz?
Düzenli Kutsal Kitap okuyor muyuz? Ruhsal olarak besleniyor muyuz? Bu sözleri derin derin düşünüyor muyuz?
Her gün Kutsal Ruh ile birlikte yürümek için dua ediyor muyuz? "Kutsal Ruh, beni varlığınla doldur." diyor muyuz?
Hala günah işliyor muyuz?
Bu soruları kendi içimizde düşünelim. Bunlar, Ruhsal hayatımızda bizi güçlü kılacak olan şeyler. Tanrı'nın sağladığı tüm silahları kuşanalım:
" Son olarak Rab'de, O'nun üstün gücüyle güçlenin. İblis'in hilelerine karşı durabilmek için Tanrı'nın sağladığı bütün silahları kuşanın. Çünkü savaşımız insanlara karşı değil, yönetimlere, hükümranlıklara, bu karanlık dünyanın güçlerine, kötülüğün göksel yerlerdeki ruhsal ordularına karşıdır. Bu nedenle, kötü günde dayanabilmek, gerekli her şeyi yaptıktan sonra yerinizde durabilmek için Tanrı'nın bütün silahlarını kuşanın.
Böylece, belinizi gerçekle kuşatmış, göğsünüze doğruluk zırhını takmış ve ayaklarınıza esenlik Müjdesi'ni yayma hazırlığını giymiş olarak yerinizde durun. Bunların hepsine ek olarak, Şeytan'ın bütün ateşli oklarını söndürebileceğiniz iman kalkanını alın. Kurtuluş miğferini ve Ruh'un kılıcını, yani Tanrı sözünü alın. Her türlü dua ve yalvarışla, her zaman Ruh'un yönetiminde dua edin. Bu amaçla, bütün kutsallar için yalvarışta bulunarak tam bir adanmışlıkla uyanık durun. " (Efesliler 6:10-18)
Kardeşimizin sorusuna dönersek..
Yukarıda yazılanları yapın. Rab, diri olan Tanrı'dır. Yakarışınızı işiten Tanrı'dır. Uzaklarda bir yerlerde, sizinle ilgilenmeyen biri değildir.
İsa'ya henüz iman etmemişseniz, bölgenizde bir kiliseye giderek yardım isteyin. Ya da, bize website üzerinden tekrardan yazarak iletişime geçin, sizi yönlendirelim.
Ardından, durumunuzu Ruhsal kardeşlerinizle (yani İsa'ya iman eden Hristiyan kardeşlerinizle) paylaşın. Birlikte dua edin.
Mümkünse, ailenize kurtuluşun İsa Mesih'te olduğunu aktarın. Muskalar, tılsımlar size yarar değil tamamen zarar verecektir. Yaşamın İsa'da olduğunu anlatın.
Gökte ve yerde tüm yetki, İsa Mesih'indir. Evrenin yaratıcısı, sizi sevmektedir. Yaratılmış varlık olan kötü varlıklar, şeytanlar size dokunamaz. O'nunla birlikte yürüyün, O sizi koruyacaktır ve tüm bu büyüler boşa çıkacaktır.
"Bütün kaygılarınızı O'na yükleyin, çünkü O sizi kayırır." (1.Petrus 5:7)
"RAB sizin için savaşacak, siz sakin olun yeter.” (Mısır'dan Çıkış 14:14)
“Seni asla terk etmeyeceğim,
Seni asla yüzüstü bırakmayacağım.” (İbraniler 13:5)
"Tanrı'ya, sözünü övdüğüm Tanrı'ya
Güvenirim ben, korkmam.
İnsan bana ne yapabilir?" (Mezmurlar 56:4)
"Ama bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz. Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa'da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir." (Romalılar 8:37-39)