Hardal tanesi benzetmesi ne anlatıyor? Hardal tohumu en küçük tohum mudur? Hardal tanesi benzetmesi ne anlama geliyor?
Tüm benzetmelerde olduğu gibi, Hardal tanesi benzetmesinin amacı, başka bir şeyi temsil eden çeşitli anlatı unsurlarını veya ayrıntılarını kullanarak bir kavramı veya "büyük fikri" öğretmektir.
Öğelerin kendileri önemli olsa da, ayrıntılara aşırı vurgu yapmak veya bir öğeye harfiyen odaklanmak genellikle yorumlama hatalarına ve benzetmenin ana noktasının kaçırılmasına yol açar.
Hardal tohumu benzetmesi, kısa olan benzetmelerden biridir:
İsa onlara bir benzetme daha anlattı: “Göklerin Egemenliği, bir adamın tarlasına ektiği hardal tanesine benzer” dedi. “Hardal tohumların en küçüğü olduğu halde, gelişince bahçe bitkilerinin boyunu aşar, ağaç olur. Böylece kuşlar gelip dallarında barınır.” (Matta 13:31-32)
İsa'nın bunun gibi benzetmeler kullanmasının nedenlerinden biri; kavramları sözlü resimlerle tasvir ederek mesajın kelime kullanımı, teknoloji, kültürel bağlam veya zamanın akışındaki değişiklikler nedeniyle kaybolmamasıdır.
İki bin yıl sonra bile anlatılan resim, benzetme hala canlıdır. Büyüyen tohum kavramını hala anlayabiliyoruz.
İsa’nın benzetmelerinin basitliği göz kamaştırıyor.
2000 yıl önceki bir çiftçi de, günümüzdeki birisi de anlatılan bu benzetmeyi tamamen kavrıyor. Bu durumu hayal etmeni istiyorum.
Hardal Tohumu benzetmesi İncil'in ilk üç bölümünde yer alır. (Matta 13:31–32; Markos 4:30–32; Luka 13:18–19)
Bu benzetmede İsa, göklerin egemenliğinin şaşırtıcı şekilde büyüyeceğini önceden bildiriyor. Hardal tohumu oldukça küçüktür, ancak büyüyerek üç metre yüksekliğe kadar büyük bir çalıya dönüşür ve İsa bunun krallığın büyümesinin bir resmi olduğunu söyler.
Hardal Tohumu benzetmesinin amacı büyük ve kutsanmış bir şeyin, yani Tanrı'nın egemenliğinin, mütevazi başlangıçlara sahip olduğudur.
Mesih'in hizmeti ne kadar anlamlı, bir düşünün. Sadece üç yıl. Bu üç yılda bir avuç öğrencisi vardı. Rütbesi olmayan ve dünyasal imkanları olmayan bir adamdı ve herkesin dünyanın geri kalmış bir bölgesi olarak gördüğü bir yerde yaşıyordu.
İsa'nın yaşamı ve ölümü, dünyanın dikkatini yol kenarında yerde yatan bir hardal tanesinden daha fazla çekmedi. Ama bu Tanrı'nın bir işiydi. İlk başta önemsiz gibi görünen şey, İsa Mesih'in dirilmesiyle dünya çapında etkili bir harekete dönüştü ve kimse bunu durduramadı. (bkz. Elçilerin İşleri 5:38-39)
Hala günümüzde, bu egemenlik büyüyor ve Rab İsa'nın ikinci gelişiyle tamamlanacaktır. Kuşlar, (Bizler, ruhlarımız) bu egemenliğin dallarında barınacağız.
Kutsal Yazılar'ın başka bir yerinde Tanrı'nın egemenliği bir ağaç olarak resmedilir. Örneğin Hezekiel'deki bir bölüm, Hardal Tohumu benzetmesiyle birçok yönden paralellik gösterir.
Bu bölümde Rab Tanrı “yüksek ve ulu bir dağa” bir filiz dikeceğini vaat ediyor. (Hezekiel 17:22) Bu küçük dal “Dal budak salıp ürün verecek, meyve verecek ve muhteşem bir sedir ağacına dönüşecek. Her türden kuş dallarında tüneyecek; dallarının gölgesine sığınacaklar.” (Hezekiel 17:23)
İsa Mesih'ten yıllar önce, Kutsal Ruh aracılığıyla peygamber tarafından yazılan bu satırlar; Mesih'in krallığının çok küçük bir başlangıçtan büyük bir yere kadar büyüyeceğini önceden bildirir.
Daha küçük tohumlar ve daha büyük bitkiler varken, İsa'nın neden hardal tohumunu tohumların "en küçüğü" ve olgun hardal bitkisini bahçedeki bitkilerin "en büyüğü" olarak adlandırdığını merak ediyorsunuz değil mi? İsa neden böyle bir şey söyledi?
Cevap, İsa'nın retorik abartıyı, yani bir noktaya değinmek için edebiyatı kullandığıdır. Botaniksel olarak değil, benzetme yaparak konuşuyor.
İsa, boyutun küçükten büyüğe değişimine ve büyümenin şaşırtıcı doğasına vurgu yapıyor. Anlatmak istediği nokta budur, bitki bilimi değildir.
Şunu unutmayalım ve hayal edelim: O dönemde yaşayan, okuma yazma bilmeyen bir çiftçisiniz. İsa Mesih sizin köyünüze geldi ve bu benzetmeyi anlatıyor. Ne demek istediğini kavrarsınız.
Belki şuan bir öğrencisiniz, ya da bir fabrika işçisi. Mağazada çalışan biri, ya da bir esnafsınız. Mesleğiniz, eğitim durumunuz ne olursa olsun bu benzetmedeki anlatımı anlıyorsunuz. İşte, Mesih İsa'nın odaklandığı şey buydu. Benzetme yaparak, geçmişe ve geleceğe anlatmak istediğini basit ve etkili bir şekilde anlattı.
Bu egemenlik, hala günümüzde büyüyor...