top of page

Hristiyanlar Nasıl İbadet Eder?

Hristiyanların ibadetleri nelerdir? Hristiyanlar nasıl ibadet eder? Hristiyanlıkta ibadet ..


Bu harika soruyu sorduğu için, değerli kardeşimize teşekkür ederiz. Bu yazıdan sonra "Hristiyanlıkta ibadet ne anlama gelir, diğer inançlardan farkları nelerdir?" konulu yazımızı da okumanızı öneririz. Bu yazının altında o yazıyı da göreceksiniz.


Eğer amacınız, birlikte yaşamak istediğiniz yaratıcınız ise, ona tapınmak ve ona ibadet etmek oldukça büyük bir şeydir. Tanrı'ya 'ibadet etmek', bir keşiş gibi mırıldanarak törensel bir şekilde dizlerinizin üzerine çökmek anlamına gelmez. Ya da duygusuz bir şekilde görev eda eder gibi yapıp geçmek değildir Hristiyanlıkta.


"Hristiyanların ibadeti, mutlaka Pazar günü olacak." diye bir şey yoktur. Her gün, Rab'bin günüdür. Her gün Rab'be tapınabiliriz.


Günlük yaşamda Tanrı'ya ibadet etmenin, Tanrı'nın sevdiği ve sizin de yapmayı seveceğiniz birçok yolu vardır:



Hristiyanlar Nasıl İbadet Eder?



1.) İlahilerle Övmek, Tapınmak


"Gelin, RAB'be sevinçle haykıralım,
Bizi kurtaran kayaya sevinç çığlıkları atalım,
Şükranla huzuruna çıkalım,
O'na sevinç ilahileri yükseltelim!" (Mezmur 95:1-2)

Kendi başınıza veya bir kilisede ilahiler söyleyerek Rab'bi yüceltebilirsiniz. Youtube'da birçok Türkçe Hristiyan ilahileri mevcuttur.


Bunu kalpten yaptığınız, ruhta ve gerçekte tapındığınız zaman Rab'bin Kutsal Ruh'unu emin olun hissedeceksiniz. Çok özel bir zaman olduğunu farkedeceksiniz. Rab'bi ilahilerle överken müzik aleti kullanabilirsiniz, örneğin kiliselerde gitar kullanılması gibi. Birçok araç ile, Tanrı yüceltilebilir.


2.) Dua Etmek


"Adımla çağrılan halkım alçakgönüllülüğü takınır, bana yönelip dua eder, kötü yollarından dönerse, gökten onları duyacağım, günahlarını bağışlayıp ülkelerini sağlığa kavuşturacağım." (2. Tarihler 7:14)
"Her türlü dua ve yalvarışla, her zaman Ruh'un yönetiminde dua edin. Bu amaçla, bütün kutsallar için yalvarışta bulunarak tam bir adanmışlıkla uyanık durun." (Efesliler 6:18)

Dua, bir Hristiyan için olmazsa olmazdır. Şunu düşünün, elinizde evrenin yaratıcısıyla iletişim kurmaya yarayan bir şey var. Bunu kullanmaz mıydınız?

Üstelik sadece ona bir şeyler söylemeye yaramıyor, onu duyabilirsiniz de. Çünkü Rab, gerçektir. Sizinle iletişime farklı yollardan geçebilir. Kutsal Kitap ayeti, yaşamınızdaki bir an veya hissiyat.


Dua, sadece Tanrı'ya istek/alışveriş listesi sunmak değildir. "Tanrım, bunu bunu bunu istiyorum. Amin." demek değildir. Dua, Tanrı ile birebir konuşmak demektir. Bunu diz çökerek, ayakta, elleri açarak, yürürken vs. yapabilirsiniz. Hristiyanlıkta duanın tek şartı, robot gibi olmak değil içten bir şekilde yaratıcınızla konuşmanızdır.


İsa Mesih, yani Tanrı Söz'ünün beden almış hali bize yaratıcıyı "Baba" diye tanıttı. Bizler onun çocuklarıysak, onunla iletişime geçebiliriz. Ve ardından, İsa Mesih'in adıyla amin diyebiliriz.


Bu dünyada, buna ihtiyacımız var. Başkaları için de dua etmeyi unutmayalım.


3.) Ondalık Vermek


Ondalık, Rab'be sunu sunmak demektir. Rab'bin buna ihtiyacı var mıdır? Elbette ki hayır, fakat o yürek tutumumuzu ve önceliğimizi bununla tazeler. Ayrıca, bu ibadet aracılığıyla bizi maddi veya manevi kutsar. Tecrübemizle sabittir ki, ondalık verip muhtaç birini görmemişizdir. Fakat, ondalığı bu amaçla vermemeliyiz. Hristiyanlıkta her ibadette olduğu gibi, Rab yürekten yapılan ibadeti kabul eder. Rab ile alışveriş ilişkisi söz konusu değildir.


Gelirimizin 10'da 1'ini her ay kilisemize veririz. Eğer çevremizde kilisemiz yoksa, 10'da 1 miktar ile Rab için insanlara yardımda bulunabiliriz. Örneğin, gelirimiz aylıksa maaşımızın onda birini veririz. Ya da yıllıksa, yıllık miktardan verebiliriz.


Zamanımızın ondalığını da Rab'be verebiliriz. Örneğin, günün ilk saatini Rab'le zaman geçirmeye ayırmak. Ya da, ayda üç kere oruç tutmak gibi.


4.) Rab'bin Sofrası (Komünyon, Efkaristiya)


İsa'nın tutuklanmasından hemen önce öğrencileriyle birlikte yediği son yemek geleneksel Fısıh yemeğiydi (Yahudilerin Mısır'daki kölelikten kurtulmasını kutlamaları Fısıh'tır. Biz de günahın ve ölümün köleliğinden İsa Mesih aracılığıyla kurtulduk), ancak İsa bu yemeğe yaklaşan ölümüne ve dirilişine bağlı bir anlamı açıklamıştı. Fısıh yemeğinin, kendisinden bahsettiğini anlattı ve bunu kanıtladı.




" Ele verildiği gece Rab İsa eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve şöyle dedi: “Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın.” Aynı biçimde yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi: “Bu kâse kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır. Her içtiğinizde beni anmak için böyle yapın.” Bu ekmeği her yediğinizde ve bu kâseden her içtiğinizde, Rab'bin gelişine dek Rab'bin ölümünü ilan etmiş olursunuz." (1. Korintliler 11: 23-26)

Rab'bin sofrası, ayette yazdığı üzere Rab İsa'nın bize öğrettiği bir ibadettir. Biz bu ibadetle, Rab İsa Mesih aracılığıyla kurtulduğumuzu, O'nun gibi yeniden dirileceğimizi ilan ederiz. Yaratan Tanrı, bizim için yerimizi aldı ve bizim yerimize acı çekti. Ve tekrardan, vaat ettiği gibi gelecek.


Bu ibadet, yalnız yapılan bir ibadet değildir. Çünkü ayrıca İsa Mesih'in bedeninde bir bütün olduğumuzu da gösterir.

Sizinle beraber minimum 1 kişi daha olmalıdır ve bu kişi de İsa Mesih'i Rab'bi ve Kurtarıcısı olarak kabul etmelidir. Bu ibadeti kilisede yapabilirsiniz. Çevrenizde kilise yoksa, Hristiyan bir arkadaşınızla veya Hristiyan eşinizle yapabilirsiniz.


5.) Kutsal Kitap Okumak ve Üzerine Derin Derin Düşünmek


Bazı yazarlar Kutsal Kitap'ın Tanrı'nın bize olan sevgisinin bir gösterimi olduğunu söylüyor. Diğerleri bunu yaşam için el kitabımız olarak tanımladılar. Hem bunlar hem de çok daha fazlası...


Kutsal Kitabın önemi onun bize Tanrı tarafından vahyedilmesi gerçeğine dayanır. (Yuhanna 1:1–5)


"Kutsal Yazılar'ın tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır." (2. Timoteos 3:16)



Kutsal Kitap'ın önemi bize Tanrı'yı ​​görme ve tanıma fırsatını vermesidir. Kutsal Kitap, O'nun karakterini ve doğasını, egemenliğini ve gücünü, bizi, evreni ve içindeki her şeyi yaratma nedenini açıklar. Tanrı'nın insanoğluyla olan ilişkisini, iyiliğini ve lütfunu, ışığını ve sevgisini, kutsallığını ve adaletini, merhametini ve şefkatini okuyoruz.


Kutsal Kitap'ta insanların bir zamanlar cennette Tanrı'yla olan mükemmel paydaşlığını ve bunun günah ve itaatsizlik nedeniyle nasıl bozulduğunu öğreniyoruz. Fakat Tanrı’nın, Oğlu İsa Mesih’in kurbanlığı aracılığıyla affediliyoruz. Tanrı'nın bizi kurtarmak ve kendisiyle doğru bir ilişki kurmamızı sağlamak istediğini keşfediyoruz. (Romalılar 5:1–11, 18–19)

Tanrı'nın Sözünü okuyarak, zamanın başlangıcından sonsuza kadar Tanrı'nın planlarının yanı sıra hayatımızın amacını da anlayabiliriz. (1. Petrus 2:9; Efesliler 2:10)


"Tanrı'nın sözü diri ve etkilidir, iki ağızlı kılıçtan daha keskindir. Canla ruhu, ilikle eklemleri birbirinden ayıracak kadar derinlere işler; yüreğin düşüncelerini, amaçlarını yargılar." (İbraniler 4:12)

Ayrıca, Tanrı Söz'ü gündelik ekmeğimiz gibidir. Bir insan nasıl beslenmeden yaşayamazsa, ruhumuzun da buna ihtiyacı vardır. Tanrı, Kutsal Kitap aracılığıya bize konuşur. Bize öğretir, yol gösterir. Ruhumuzu tazeler.

Bu ibadetimizi kiliselerimizde vaaz olarak yerine getirebiliriyoruz. Öğretiş veriliyor, üzerine derin derin düşünüyoruz. Yalnız da yapıyoruz ve yapmalıyız elbette. Her gün beslenmeliyiz.


6.) En Büyük Buyruk


"Tanrın Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla, bütün aklınla ve bütün gücünle seveceksin.’ .. ‘Komşunu kendin gibi seveceksin. " (Markos 12:30-31)

Günlük yaşamımızda, bunu yapmaya çalışıyoruz. Rab ile beraber yürüdükçe, bu daha da kolaylaşıyor.

Peki komşunuz kim? Kapı komşunuz da komşunuz evet, ama aynı zamanda hayatta karşılaştığınız tüm insanlar.

Mesih'te yetkinleşmek, inancımızda kök salmak bizim ölene dek olan ibadetimizdir. Ardından, çevremize güzel meyveler veririz. İyilik, sevecenlik, alçakgönüllülük gibi..


7.) Dünyanın Dört Bir Yanında İsa Mesih'in Tanıkları Olmak


"İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: “Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi. Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh'un adıyla vaftiz edin; size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.” (Matta 28:18-20)





bottom of page