Hristiyanlığın astrolojiye ve burçlara bakış açısı nedir? Astrolojiyle gelecek bilinebilir mi?
Kutsal Kitap astroloji hakkında ne diyor? Burçlara inanmak günah mıdır?
Astrolojinin ne olduğunu biraz inceleyelim ve aynı zamanda İncil'in bu konuda ne söylediğine bakalım.
Astroloji nedir?
Sözlük astrolojiyi "yıldızların ve gezegenlerin insan işleri ve karasal olaylar üzerindeki varsayılan etkilerinin konumları ve açıları ile kehanet edilmesi" ya da "Astroloji, gök cisimlerinin ve astronomik fenomenlerin, insan karakteri ve kaderi üzerine etkilerinin olduğu önermesini konu alan, bilimsel gerçekliğe sahip olmayan sözdebilimdir." olarak tanımlar.
Basitçe tanımlandığında, astroloji astronomik cisimlerin (yıldızlar, gezegenler vb.) insan hayatını nasıl etkilediğinin incelenmesidir - ruh halimiz, çevremiz, kişiliğimiz, dünya olayları vb.
Astrolojiyi düşündüğümüzde aklımıza gelen ilk kelime genellikle "kader" kelimesidir. Kaderim nedir? Kim olacağım ve hayat beni nereye götürecek? Astroloji bunu tanımlamayı ve tahmin etmeyi amaçlar.
Astronomi nedir, Astroloji nedir?
Astronomi, göklerin pratik ve bilimsel gözlemidir: Dünya dışındaki fiziksel evrenin ve onun gerektirdiği her şeyin incelenmesidir. Astroloji bunu bir adım öteye taşır ve evreni bir insanın kişiliğine, ruh haline ve yaşam olaylarına bağlar. Birçok bilim insanı, Astrolojinin bilimsel bir temeli olmadığını açıklar. Ancak, Astronomi bir gözlem bilimidir.
Astrolojinin Geçmişi
Antik çağlarda birçok medeniyet astrolojiyi uyguluyordu. Aslında, Astronomi ve Astroloji genellikle tek bir disiplin olarak uygulanıyordu. Antik Babil gibi medeniyetler (Astroloji çalışmasını başlattığı kabul edilir) bir dizi olayı tahmin etmek için bir astroloji "kutsal kitabı" oluşturdular: hava durumu, savaşların sonucu ve gelecekteki krallar. Astrologlar, hayatlarını gökyüzünü gözlemlemeye ve tahminlerde kullanılacak desenleri çizmeye adadılar.
Burçlar Konusu
MÖ 5. yüzyılın sonlarına doğru Babilliler 12 parçaya bölünmüş bir daire oluşturdular. Kimi kaynaklar Mezopotamya'da oluşturulduğunu öne sürer. Bu 12 parça ve her parçaya gökyüzündeki bir takımyıldızın adı verilmiştir ve yılın belirli bir zaman dilimine atfedilmiştir.
Bu takımyıldızlar güneşin "evreleri" olduğu için, onlara özel bir ilgi ve önem verildi.
Zodyak işaretleri bir ayın zamanına eşdeğer olarak atanır ancak her ayın 21'i civarında başlar. Bunun nedeni astrologların zamanı 21 Mart'ta (1 Ocak'ta değil) başlayan ilkbahar ekinoksuna dayandırmalarıdır.
Bu işaretler, insanların bir kişinin geleceğine dair "burçlar" (Horoscopes, Yunancada "zaman gözlemcisi" anlamına gelen terimden) adı verilen tahminler oluşturmasına yol açar. Doğduğunuz burcun geleceğinizi etkilediğine inanılır. Astrologlar, bir kişinin doğum tarihini kullanır ve o zaman dilimindeki gezegenlerin, yıldızların ve diğer noktaların çizelgelerine bakarak o kişinin geleceğinin çeşitli yönleri (ilişkiler, doğumlar/ölümler, kişilik özellikleri vb.) için bir tür "tahmin" oluştururlar. Ayrıca kişinin doğum yerini, hangi evde yaşadığını ve diğer kişisel konum ayrıntılarını da doğum haritası denilen şeye dahil ederler.
Genel olarak, burçlar insanların hayatları üzerinde bir miktar kontrol hissetmelerine yardımcı olmasıyla bilinir ve birçok kişi astrologları burçlara inanan insanlarda plasebo etkisi yaratmakla suçlar. (Örneğin, gelecek yıl yeni bir mutluluk bulacağınız söylenirse, size daha fazla mutluluk getirecek deneyimler aramaz mıydınız?)
Burçlar ve insanların bunları nasıl kullanıp yorumladığı hakkında çok daha fazla şey var, ancak umarım bunlar size İncil'in bu konuda ne söylediğini ele almak için yeterli bir genel bilgilendirme sağlar.
Astroloji ve Hristiyanlık: Peki Hristiyan Bakış Açısı Nedir?
Öncelikle, İncil'in astrolojiden sıkça bahsettiğini, (özellikle Eski Ahit'te) ister krallara atanan tam zamanlı çalışan astrologlar olsun, ister Tanrı'nın yıldızlara ve aya tapınma konusunda uyarıları olsun, bilin. Ancak, sadece takımyıldızlara, yıldızlara ve gezegenlere atıfta bulunan birçok Kutsal Kitap ayeti de vardır.
Güneş, Ay ve Yıldızlar
"Tanrı şöyle buyurdu: “Gökkubbede gündüzü geceden ayıracak, yeryüzünü aydınlatacak ışıklar olsun. Belirtileri, mevsimleri, günleri, yılları göstersin.” Ve öyle oldu." (Yaratılış 1:14-15)
Tevrat'ın bölümlerinden olan Eyüp 9:9. ayette gökyüzündeki takımyıldızlardan doğrudan bahseder: (onları yaratan Tanrı'ya atıfta bulunur)
"Büyük Ayı'yı, Oryon'u, Ülker'i,
Güney takımyıldızlarını yaratan O'dur." (Eyüp 9:9)
Yeni Ahit'te, İsa Mesih son zamanlar yani kıyamet hakkında şöyle söyler:
"“O günlerin sıkıntısından hemen sonra,
‘Güneş kararacak,
Ay ışık vermez olacak,
Yıldızlar gökten düşecek,
Göksel güçler sarsılacak.’" (Matta 24:29)
Eski Ahit'te, Yeşaya ve Yoel bölümlerindeki diğer Kutsal Kitap ayetleri de kıyamet zamanındaki yıldızlara ve aya atıfta bulunur.
Kutsal Yazılar'ın evrenin harikalarını ve güzelliğini ve beraberinde getirdiği her şeyi kabul ettiği oldukça açıktır. Peki ya astrolojinin kendisi? Unutmayın, astronomi ve astroloji iki çok farklı konudur.
Daniel Peygamber, Bilge Sanılan Kişilere Karşı
Eski Ahit özellikle astrolojiye ve onu inceleyenlere yapılan göndermelerle doludur. Bunun en iyi örneği Daniel bölümünden gelir. Babil Kralı Nebukadnezar kendisini çok rahatsız eden bir rüya gördü. Rüyasını yorumlamak için her zamanki rüya yorumcularını çağırdı, ancak hiçbiri yorumlayamadı ve bu Kral Nebukadnezar'ı öfkelendirdi.
Rüyasını yorumlayamayan krallığındaki tüm "astrolog ve falcıların" öldürüleceği sırada, peygamber Daniel öne çıktı ve kralla bir randevu istedi. Daniel kralın hizmetkarıydı. Kralın rüyasını yorumlayıp yorumlayamayacağı sorulduğunda Daniel şöyle dedi:
"Daniel şöyle yanıtladı: “Kralın açıklanmasını istediği gizi ne bir bilge, ne falcı, ne de sihirbaz açıklayabilir. Ama gökte gizleri açıklayan bir Tanrı var. Gelecekte neler olacağını Kral Nebukadnessar'a O bildirmiştir" (Daniel 2:27-28)
Bunları söyledikten sonra Daniel, kralın rüyasını yorumladı ve yorumu krallıkta Daniel'in söylediği gibi gerçekleşti. Bir tek astrolog bile rüyayı tahmin edemedi, ancak Daniel Tanrı'nın gücüyle bunu başardı.
Kutsal Kitap'ta Astroloji
Musa peygamber, İsraillilere şöyle demişti:
"Gözlerinizi göklere kaldırıp güneşi, ayı, yıldızları –gök cisimlerini– görünce sakın aldanmayın; eğilip onlara tapmayın. Tanrınız RAB bunları göğün altındaki halklara pay olarak vermiştir." (Yasa'nın Tekrarı 4:19)
Yeşaya peygamber, Rab'bin Ruh'u aracılığıyla şöyle uyarmıştı:
"Aldığın öğütlerin çokluğu
Seni tüketti.
Yıldız falcıların, yıldızbilimcilerin,
Ay başlarında ne olacağını bildirenlerin,
Şimdi kalksınlar da
Başına geleceklerden seni kurtarsınlar." (Yeşaya 47:13)
Bu ayetler, astrolojinin antik medeniyetlerde çokça kullanıldığını açıkça ortaya koyuyor ve Kutsal Kitap ayetlerinde astrolojiye yapılan her göndermenin olumsuz çağrışımlar taşıdığı anlaşılıyor.
Peki, Astrolojiye İnanmak Günah mı?
Öncelikle açık olalım. Astrolojinin tarihini ve nasıl ortaya çıktığını incelemek, antik medeniyetler hakkında bilgi edinmenin önemli bir parçasıdır. Astrolojinin tarihi hakkında bilgi sahibi olmak günah değildir. Ancak, astrolojiye kendimiz inanmaya gelince nasıl düşünmeliyiz? Astrolojinin iddialarına ve öngörülerine inanmak günah mıdır?
Astrolojinin temeli, evrendeki varlıkların (yıldızlar, ay vb.) bunların kalıplarının ve konumlarının bir kişinin hayatı, nasıl davrandığı ve başına ne geldiği üzerinde bir etkisi olduğuna olan inançtır. Bu, Tanrı'nın egemen ve her şeyi bilen olduğu şeklindeki İncil temeline doğrudan aykırıdır. Hiçbir yıldız kalıbı veya haritası, kim olacağımızı veya hayatımızda ne olacağını belirleyemez.
Matta 28:18'de İsa, gökte ve yerde tüm yetkinin O'nda olduğunu söyledi. Tüm yetkiyi söylediğine dikkat edin. Astrolojinin gücüne ve yetkisine inanmak doğrudan İncil bilgeliğine aykırıdır ve Kutsal Yazılar açıkça sahte tanrıların / putların peşinden gitmenin bir günah olduğunu belirtir. (Matta 24:24, 1. Korintliler 8:6, Mısır'dan Çıkış 20:3) Tanrı'nın yıldızlara veya astrologlara yetki verdiğine dair Kutsal Kitap'ta hiçbir kanıt yoktur.
Kaderimiz veya kişiliğimiz hakkında kehanetlerde bulunmak, Tanrı'dan gücünü alıp Tanrı dışındaki bir şeye vermek demektir ve bu günahtır.
Unutmayın, tek gerçek kaynak Kutsal Kitap'tır
Geçmişten günümüze gelen milyarlarca insan, her biri tek tek değerlidir. Tanrı, yaratıcıdır. Bütün bu insanların karakterini, 12 veya bilmem kaç sayı üzerinde sınırlamamıştır.
Hepimiz özeliz.
"Bak, adını avuçlarıma kazıdım.." (Yeşaya 49:16)